Sayfalar

21 Ekim 2015 Çarşamba

Şehir Tiyatroları’nda taşeron düzeni: Mahkeme kararına rağmen sanatçı işe alınmıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları oyuncusu  ve Oyuncular Sendikası üyesi Özgürefe Özyeşilpınar’ın, işten çıkartılması ve kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen işe iadesinin yapılmaması ile ilgili olarak bugün  Oyuncular Sendikası ofisinde bir basın toplantısı yapıldı. Açıklama esnasında Özyeşilpınar’ın yanı sıra Orhan Alkaya, Iraz Yöntem, Meltem Cumbul ve avukat Sera Kadıgil hazır bulundu.
Özyeşilpınar, 2006 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda başladığı oyunculuk görevini 2013 yılına kadar sürdürdü. 10 ayrı oyunda oyuncu, 8 ayrı oyunda ise yönetmen yardımcılığı yaptı. Ancak 19-Aralık-2013’te Fareli Köyün Kavalcısı oyununda “kese’’ yerine ‘‘ kutu ‘‘ dediği iddiası ile çalıştırılmakta olduğu usulsüz taşeron sisteminin işverene sağladığı nimetlerden faydalanılarak haksız şekilde işine son verildi. 
SÖZLER VERİLİRKEN ‘İSTİFA ETMİŞ’ GÖSTERİLDİ
Oyuncular Sendikası, olayı Tiyatro Müdürü Salih Efiloğlu ve dönemin Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin ile görüştü. Kurum yetkilileri sanatçının görevden alınmayacağı yönünde sendikaya türlü sözler verdi ancak bu görüşmeler devam ederken Özyeşilpınar’ın “istifa etmiş” gösterilerek kurumla ilişiğinin kesildiği fark edildi. 
Bunun üzerine sendikanın açtığı işe iade davası kazanıldı. İstanbul 12. İş Mahkemesi sanatçının başından beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanı olduğunu, taşeron iş ilişkisinin geçersiz olduğunu ve derhal işe iade edilmesi gerektiğine hükmetti. 
YAZICIOĞLU YÖNETİMDEN RED KARARI ALDI
Karardan sonraki gelişmeleri ise Oyuncular Sendikası şu şekilde aktardı; “Özgürefe Özyeşilpınar’ın kuruma geri alınacağı yönünde çeşitli sözler veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yönetimi kararın kesinleşmesinden sonra dahi oyalama politikasını sürdürmüş, ancak yasal sürenin sonunda işe iade yapılmayacağını bildirmiştir. Olayın ardından göreve gelen kurumun mevcut Genel Sanat Yönetmeni Sn. Erhan Yazıcıoğlu ise üyemizin geri alımı için elinden gelen çabayı göstermiş ancak idarenin olumsuz tutumu nedeni ile bu girişimlerden de ne yazık ki bir sonuç alınamamıştır.”
KURUM TİYATROLARINDA TAŞERON DAVALAR İÇİN EMSAL 
Oyuncular Sendikası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları İdari Yönetimi kesinleşmiş mahkeme kararına karşın Özgürefe Özyeşilpınar’ı işe geri almadığı gibi mahkemenin hükmettiği tazminatları da ödemeyerek kesinleşmiş yargı kararlarını hiçe saydığını, maddi ve manevi olarak zor durumda bulunan üyelerinin durumunu gün geçtikçe ağırlaştığını vurguladı. 
Özgürefe Özyeşilpınar’ın sürdürdüğü hukuk mücadelesinin, bugün birçok kurum tiyatrosunda usulsüz şekilde taşeron şirketler üzerinden istihdam edilen oyuncular ve teknik personel için emsal niteliğinde olduğunu belirten Oyuncular Sendikası,  “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları gibi yüz yıllık bir kurumun saygınlığına gölge düşüren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kınıyor, taşeron işçiliğe karşı Oyuncular Sendikası olarak başlatmış bulunduğumuz hukuk mücadelemizi üyemiz olsun olmasın tüm sanat emekçileri adına her alanda sürdüreceğimizi saygılarımızla bildiriyoruz” dedi
‘TİYATROCULARI SIFIRLAYAMAYACAKSINIZ’
Özgürefe Özyeşilpınar konuşmasına “Ülke gündemi bu kadar kana bulanmış, bu kadar kan ağlarken yürekler; bu hukuksuz, kanunsuz, haksız ve insaniyet yoksunu uygulama hakkında düzenlemek zorunda kaldığımız basın toplantısı için öncelikle tüm kamuoyundan özür diliyorum” diyerek başladı. 
Gezi direnişine katıldığı için hedef gösterilen Oyuncular Sendikası Kurucu Başkanı Memet Ali Alabora, yer almış olduğu Berkin Elvan videosu nedeni ile rol aldığı diziden kovulan Hamit Demir ve Şehir Tiyatroları’ndan kovulan İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İSTİŞAN) Başkanı Levent Üzümcü gibi isimlerin uğradığı baskıları da hatırlatarak “Üzerine basa basa, altını kalın bir kalemle çizerek şu kadarını söyleyebilirim ki; alnım ak, vicdanım rahat. Çünkü ne mesleğime, ne oynadığım oyuna, ne de o sürede oynamakta bulunduğum yüz yıllık kuruma ihanet edecek bir şey yaptım” dedi.
Yargıtay’ın onadığı kazanılmış kanuni ve maddi hakları olduğunun altını çizen Özyeşilpınar, “Belki çocukluk idealimiz olarak seçtiğimiz ve aşkla yaptığımız işimizden, kutsal saydığımız sahnemizden, aidiyet duygusuyla sarıldığımız dostumuz, arkadaşımız ve hatta seyircimizden uzaklaştırabilirsiniz bizi, bir süre de olsa. Borç batağında debeletip, açlıkla da sınayabilirsiniz elbet. Lakin asla sıfırlayamazsınız” ifadelerini kullandı. Başta Orhan Alkaya olmak üzere kendisine destek olan avukat Sera Kadıgil, İSTİŞAN Yönetim Kurulu’na, Oyuncular Sendikası’na ve dostlarına teşekkür eden Özyeşilpınar “Hatırlatmak isterim ki; Kişiler gider, kurumlar kalır” dedi. 
 “GEZİ’DE YER ALANLARIN İSİMLERİ ELİMDE DENDİ”
Evrensel Gazetesine açıklamalarda bulunan Özyeşilpınar, Dönemin Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin’in “Yazışmalarınıza dikkat edin. Sanal ortamlardaki paylaşımlarınıza dikkat edin, Gezi sürecinde yer alanların listesi elimde” dediğini, ardından da işten çıkarıldığını söyleyen Özyeşilpınar, kırgın olduğunu belirtti. Maddi sıkıntıları nedeniyle iş aramakta olduğuna değinen Özyeşilpınar, kendisine “Mahkemeyi kazansan dahi dönebileceğini mi sanıyorsun” dendiğinin altını çizerek, bundan sonraki süreçte Şehir Tiyatrolarının iyi bir seyircisi olacağını, hukuki olarak hakkını aramaya devam edeceğini ifade etti. .
Haber: (İstanbul/EVRENSEL)
Fotoğraf: Sıla Ağgül 
21 Ekim 2015'te Evrensel'de yayımlanmıştır.

16 Ekim 2015 Cuma

Aşk Yeniden: Mecburiyetten doğan aşk

Başrollerde Özge Özpirinçci ve Buğra Gülsoy var.
Birbiri ardına gelen ölüm haberleri, katliamlar, acılar her ne kadar yurttaşların dikkatini siyaset arenasına çekse de, kimi zaman biraz olsun dinlenmek ve sakinleşmek herkesin ihtiyacı olabiliyor. İşte tam da böyle anlarda yardıma koşan, romantik komedi olmasıyla insanı siyasetin acımasızlığından biraz olsun uzaklaştıran Aşk Yeniden devreye giriyor. Aşk Yeniden, geçen yıl şubat ayında ekranlara gelmeye başladı. Dizi, Fox TV'de, salı günleri 20.00'de ikinci sezonuyla ekranlara geliyor.

Başrollerinde Buğra Gülsoy ve Özge Özpirinçci’nin yer aldığı dizinin yönetmenliğini Ersoy Güler yapıyor. Aşk Yeniden, insana huzur ve mutluluk veren hikayesiyle izleyicilere biraz olsun nefes alma imkanı sağlıyor. Zeynep, tüm ailesini ve sevdiklerini geride bırakıp sevgilisinin peşinden Amerika'ya gitmiştir. Ancak işler istediği gibi şekillenmemiş ve sevgilisiyle ayrılmıştır. Yaşadığı hayal kırıklıkları sonucu Türkiye'ye döndüğünde kucağında bir de bebeği vardır. Fatih ise ailesinin baskısından ve evlenmek istemediği nişanlısından uzaklaşmak için Amerika'ya gitmiş, o da Türkiye'ye dönmüş ve ailesinin evlenmesi konusundaki baskısının sürdüğünü görmüştür. Yolları kesişen Fatih ve Zeynep ailelerinin baskısından kurtulmak için anlaşma yaparak aynı evde, evli bir çift gibi yaşamaya başlar. Fatih, Zeynep'in bebeğine babalık yaparken, Zeynep de Fatih'i şirket evliliğinden kurtaracaktır. Dizi, formalite evlilik ile aynı çatı altında yaşamaya başlayan Fatih ve Zeynep’in yaşadıklarını anlatıyor. İkilinin bir arada sürdürdüğü yaşam onları zaman içinde birbirine yaklaştıracaktır.  

Özpirinçci ve Gülsoy'dan iyi oyunculuk

Dizide Özge Özpirinçci, Zeynep karakteriyle bütünleşmiş bir şekilde karşımıza çıkıyor. Rolünün üstesinden kusursuz geldiğini düşünüyorum. Zeynep, Karadenizli bir ailenin kızıdır. Özpirinçci'nin canlandırdığı karakter insana dair kaba, kibar, şaşkın, çoğu zaman arızalı halleriyle aslında bizi, bize gösteriyor. Böylece diziye yakınlaşmamızı sağlıyor. Zeynep dışarıdan her ne kadar güçlü gözükse de aslında kırılgan bir kalbe sahip bir karakter olarak yansıtılıyor.

Buğra Gülsoy'un oyunculuğuna gelirsek, adeta uzun bir süredir Fatih karakterini canlandırmayı bekliyormuş gibi denilebilir. Özge Özpiriçci ile iyi bir uyum yakalayarak izleyiciye zaman zaman bir dizi değil, gerçek bir hayatı izletiyormuş hissi yaratıyorlar. Dizide Fatih soylu bir aileden geliyor. Nerede eğitimini tamamlayacağından kiminle evleneceğine kadar hemen her şeye ailesi karar veriyor. Fatih ise kendi ayaklarının üzerinde durmak ve kendi kararlarını kendi vermek istiyor. Amerika'da yaşadığı kimi talihsiz olaylar sonucu memleketine dönmeye karar veriyor. Türkiye'ye dönerken uçakta Zeynep'le karşılaşıyor ve ilk görüşte ona aşık oluyor.

"Aşk Yeniden"in ilk sezonunda Zeynep ve Fatih ailelerinden gerçeği saklayarak yaşamlarını sürüyorlar. İkinci sezonda ise aslında evli olmadıklarını ve Fatih'in Selim'in babası olmadığını itiraf ediyorlar. Bu durum hem Fatih'in ailesinde, hem Zeynep'in ailesinde sorunlara yol açıyor.İkinci sezon tıpkı ilk sezonda olduğu gibi izleyiciyi güldürüyor, eğlendiriyor.

Gereğinden uzun sahneler

Dizideki temel sorunlardan birinin reklam zamanlamasının doğru seçilmemesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Olmadık bir anda, örneğin sıradan bir diyaloğun orta yerinde reklama gidilmesi, reklam dönüşü izleyicinin dikkatini dağıttığı gibi, diyaloğun başına dair ayrıntıları da unutmasına neden olabiliyor. 

Dizi yaklaşık iki saat sürüyor. Uzun dizi süreleri özellikle çalışma saatleri ve sağlıklı olmayan set koşulları ile gündeme geliyor ve yerli dizilerin çoğu için bununla ilgili eleştiriler yöneltiliyor. "Aşk Yeniden"de de görülen bu uzun süre konusu, izleyicinin diziyi takibini zorlaştırıyor. Kimi zamanlar bazı sahnelerin gereğinden fazla uzatıldığı görülüyor. Bunun yanında, dizi başladığı ilk günlerden beri büyük bir kitle tarafından izleniyor ve reyting ölçümlerine göre yayınlandığı günlerde ilk üç diziden biri olmayı başarıyor. 


Balkan coğrafyasında iki kardeşin hikayesi

Filmde Ertan Saban ve Serkan Keskin başrollerde.
Bazen bir yolculuk insanı hem hiç umulmadık bir geleceğe hem de geçmişe götürür. Ali Atay'ın ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu, başrollerini Ertan Saban'ın ve Serkan Keskin'in paylaştığı Limonata filmi, Makedonya'da yaşayan Sakip'in babasının isteği üzerine hiç görmediği kardeşi Selim'i bulmaya çalışmasını konu alan bir yol filmi. 

Makedonya'da yaşayan ve eski bir tır şoförü olan Suat ölümcül bir hastalık nedeniyle yatağa düşer. Suat seneler önce imam nikahlı karısından olan çocuğu Selim'i bebekken terk etmiştir ve bu yüzden ölmeden önce Selim'den helallik almak ister. Oğlu Sakip babasının isteği üzerine elinde eski bir adresle kardeşi Selim'i aramaya İstanbul'a gider. Babasının eski bir arkadaşından Selim'in nerede olduğunu öğrenir ve Selim'in amatör ligde oynayan bir futbolcu olduğunu görür. Selim'e babasının yaşadığını, kendisinin onun kardeşi olduğunu söyler ancak Selim bunu umursamaz. Sakip kardeşine onu Makedonya'ya götürmek istediğini söylese de Selim'i bir türlü ikna edemez. Selim'in oynadığı takım şampiyon olur ve galibiyetin kutlanması için meyhaneye giderler. Selim bu kutlama sırasında sarhoş olur. Sakip kardeşinin sarhoş olmasını fırsat bilerek kardeşini arabaya bindirir ve yola çıkar. Yolda başlarına birçok aksilik gelir ancak bu yolculuk onların birbirlerine tanımasını sağlayacaktır.

Filmin ilk yarısındaki meyhane sahnesinin fazla uzun olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. İzleyiciyi filmden ve konudan uzaklaştırıyor. Bunun dışında filmin ritmi hiç aksamıyor. Bu bölümden itibaren Selim'in elinden şampiyonluk kupasını hiç bırakmaması göze çarpan detaylar arasında. Hayatı boyunca hep kaybetmiş, babasını tanımayan Selim, hayata karşı ilk galibiyeti olan kupayı elinden bir kez olsun bırakmıyor. Ayrıca filmdeki bazı kareler öyle güzel ki adete birer tablo gibiler. Bu nedenle görüntü yönetmenini ayrıca kutlamak gerekiyor. 

Sakip karakterini canlandıran Ertan Saban, senaryoyu Ali Atay ile birlikte kaleme almış ve filmi kanser nedeniyle kaybettiği eşi İnci'ye ithaf etmiş. Ertan Saban tıpkı filmdeki gibi aslen Üsküp doğumlu Makedon Türk. Bundan olacaktır ki Saban'ın filmdeki şivesi takdire şayan. Serkan Keskin'in yani Selim'in filmde rahat ve doğal hareketleri seyircinin hoşuna gidiyor ve ettiği küfürler onları rahatsız etmiyor. 2014 yılında hayatını kaybeden Ciguli, filmde konuk oyuncu olarak karşımıza çıkıyor ve bize küçük bir sürpriz yapıyor. 

Film seyirciyi hem güldürmeyi hem de duygulandırmayı başarıyor. Ayrıca insanların dostluk, samimiyet, arkadaşlık üzerine tekrar düşünmelerini sağlıyor. Bunların yanı sıra Balkan kültürüne dair merak uyandırıyor. 

Yönetmen: Ali Atay
Senaryo: Ali Atay, Ertan Saban
Oyuncular: Ertan Saban, Serkan Keskin, Luran Ahmedi, Funda Eryiğit
Vizyon Tarihi: 24 Nisan 2015
Süre: 1 saat 41 dakika

Tür: Komedi, Dram